Pages

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Heyecan

Düşündüm zaman zaman, aradım bir cevap.
Bu nasıl olacak ki söyle bana.
Ne yaptım bilmiyorum, yardımcı ol bana.
Seni ilk gördüğüm günden beridir uyku yok bana.

Uyumak istiyorum belki rüyalarıma girersin diye,
İçimdeki kelebekler durulmuyor ki.
Gözlerimi kapatmak istiyorum belki seni görürüm diye,
Sesin hep kulaklarımda sanki.

Seni her gördüğümde titrer dizlerim,
Yerinde duramaz kalbim.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Dibi Dibi Da :)



70'ler daha mı güzeldi? Bilmiyorum ama nedense bana öyle geliyor. Her şey daha gerçekçi, daha masum yaşanıyordu sanki.

Dostluklar, arkadaşlıklar, aşklar...

O zamanların kıyafetleri beni nasıl çekiyor bilemezsiniz! O İspanyol paça pantolonlar, desenli güzel gömlekler... Ah, hiç çekinmeden, düşünmeden giderdim o zamanlara gidebilme şansı olsa! :)

O döneme ait beni en çok etkileyen ve en çok sevdiğim sanatçıdır Rana Alagöz!

Kendisiyle amcamın evinden alıp geldiğimiz 45'lik plaklarla tanıştım. Her Şey Bitmiştir Artık tanışma şarkımızdır ve o anda güzel sesiyle, şarkısının güzel sözleriyle vurulmuşumdur kendisine. Güzel bir kadındır da ayrıca :)

Annemle eski şarkıları ararken birkaç ve bilmediğim şarkısına daha denk geldim geçen gece. Dibi Dibi Da en çok sevdiğim şarkılarından bir tanesi oldu :) Bu şarkı tanıdık geliyordu bana ama tamamen bilmiyordum.

Zaten eski şarkılar, 70'ler denilince çocukluğum aklıma gelir. Sanmayın ki çok büyüğüm ben, 89 doğumluyum :) Daha 22 yaşındayım ama ilkokula giderken (tahminim ilkokul 3. sınıf) pazar geceleri Show Radyo'da 45'liklerin çalındığı bir radyo programı vardı. Sarı renkte bir radyom vardı kulaklık şeklinde. Onu takardım kulağıma ve dinleyerek uyurdum :) O anlar gelir aklımda.

"...
Dibi dibi dibi da,
Daba daba daba di,
Dabaralam dibara dibaramba!
..."

22 Mayıs 2011 Pazar

Aşk Şart mı?


"Aşk bulabileceğin bir şey değildir. Aşk seni bulabilecek bir şeydir."


Akşam üzeri moralim biraz bozuktu. Aniden duygusallığım tavan yapıverdi. Neyse, şimdi moralim yerinde :)

Az önce aklıma geldi de aşk bu kadar önemli mi bizim için? Hayatımızın vazgeçilmezi mi gerçekten?

Tamam, kabul ediyorum, aşk çok güzel bir duygu olabilir. Henüz aşık olmadım, yalan söylemiş olurum aşık oldum dersem ama biliyorum ki bir gün ben de aşkı tadacağım. Hem de her bir harfinin tek tek tadına bakacağım! Aşk önemli olabilir, insanoğlu sevmek ve sevilmek ister çünkü, fakat hayatımızın vazgeçilmezi değildir. Olmamalıdır da! Onunla beraber çok önemli başka şeyler de vardır; sağlık gibi, başarı gibi, mutluluk gibi. Aşıkken mutsuz da olabilirsiniz mesela... Ben inanıyorum ki aşk ile beraber önemli olan diğer şeyler de birbirini tamamlamaya başladıkça o daire bir bütün olacaktır. Belki birbirlerini bağlamıyor olabilirler ama birbirleriyle bir ilişkileri olduğunu düşünüyorum.

Hayatımda başka önemli şeyler de varken ne diye aşka odaklanıp kalayım sadece? Başka şeylerin hiç mi önemi yok? Mesela derslerimin! Bu dönem 4 ders aldım ve bu derslerden ya kıl payı geçeceğim ya da kalacağım. Neden? Çünkü aşk dediğimiz duygunun peşinden deli gibi koştum, hayatımın merkezine koydum, sanki o olmazsa olmazmış gibi davrandım. Doğru mu yaptım? Hayır! Aklım yeni mi başıma geliyor? Sanırım her dönem sonu böyle oluyor :D Fakat bu defa yaz okulunda buna izin vermeyeceğim! Bu dönem aldığım derslerden kalsam bile üst sınıf derslerinden alıp derecemi yükselteceğim ve aşkın peşinden koşmak yerine yürüyeceğim ya da başarabiliyorsam, sadece onu oturup bekleyeceğim. Ne arayınca çıkıyor karşınıza, ne de peşinden koşunca. Ben onu uygun zamanda karşıma çıkması için bekleyeceğim :)

Yaz okulunda da derecemi yükseltebildiğim kadar yükseltip yeni döneme daha sıkı sarılacağım! Belki üst sınıf dersleri açılmayabilir ama eğer olur da bu dönem aldığım derslerimden geçemezsem, onlardan açılanları alıp temizleyebilirim. İnşallah kıl payı da olsa geçeceğim ama hepsinden!

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Allah Nasip Ederse, Sola Kayacağım...

Ne güzel söylemiş Nil; "Yalnız kalpler de atarlar..."

Bilir misin yalnızlık nasıl acıtır insanın canını? Bilir misin yalnızlık nasıl burkar yüreğini? Her bir ilişkin dilediğin gibi gitmezse, hep sevgiye aç kalırsan, neler hissedersin bilir misin?

Yüreğin bir yürekle beraberken ne güzel atar, hayatın nasıl ışıl ışıl olur... Bunları özledim! Sarılıp sarmalanmayı, öpüp koklamayı, ellerimi ellerine, ayaklarımı ayaklarına, gözlerimi gözlerine kenetlemeyi özledim... Ne zaman çıkacaksın karşıma? Ne zaman keseceksin nefesi mi? Ne zaman bulutlara uçacağım?

Çok mu şey istiyorum?

8 Mayıs 2011 Pazar

Forbidden Zone!

Yerim ki seni ben!

Sabaha Kadar Dans, Dans, Dans!


Şu anda ne ayaklarımı, ne belimi, ne kalçamı, ne de boynumla başımı hissediyorum! Ne kadar çok kurdum varmış dökülecek arkadaş! Dans et, et, et... :D

Saat 22.00 sularında EskiYeni'deydim arkadaşların yanında, 23:00 sularında dans etmeye başladım, bir ara 20 dakika kadar ara verdim ve sonra dans etmeyi bıraktığımda zaten gidiyorduk ki saat 02:00 olmuştu çoktan. Hoş, ben EskiYeni'den çıkarken de dans ediyordum ya :D Uzun zamandır bu kadar çok dans etmemiştim ve deli gibi birikmiş kurtlarım!

Bir sürü gay çift vardı EskiYeni'de ve kıskanmadım desem yalan söylemiş olurum :) Ne güzel millet sevgilisiyle gelmiş. Zaten %90 erkeklerle doluydu içerisi ve yarısından çoğu gaydi :D Bir ara birisiyle bile tanıştım ama son ayrılırken numaralarımızı almadık. Sohbetin her adımını ben attım, belki numaramı istemek için de adımı o atar diye düşündüm ama öyle olmadı. Neyse, çok önemli değil. Hem gay mi, değil mi ya da yanındaki erkeğin sevgilisi olup olmadığını bile bilmiyordum ki gay olmasa açtığım sohbetlerdeki anahtar kelimelerden sonra sohbet etmeye devam etmemesi lazımdı :) Sonra bir ara da eski kolilerimden birisini gördüm. Birkaç kere göz göze geldik. Eğlenmeye gelenlerden birisi o kadar çok içmiş ve kendinde geçmiş ki kotunu yarıya kadar indirmiş neredeyse, poposu görünüyor, gömleğini falan yukarıya kaldırıyor... Bildiğin kendinden geçmişti :D

Güzel bir gece geçirdim, deli gibi eğlendim, kurtlarımı döktüm ve şu anda vücudumun her yerinde hafif ağrılar hissediyorum. Uzun zaman dans etmemenin sonuçları... :D Ah, bir de sevgilim olsa da onunla beraber gidip eğlensek, coşsak sabaha kadar! :)

3 Mayıs 2011 Salı

Gitti ve Bitti...


Son görüşmemiz...
Sadece iki saat...

Yurtdışından istediği bir şeyler için sipariş vermiştik ve kargoları bana gelmişti. Onları almak için ayrıldıktan haftalar sonra bana geldi. Ne hissediyordum emin değildim ama onu yeniden görebilmenin heyecanı içimde yoktu diyemem. O arkadaş kalabileceğimizden bahsetti, ben de bunu yapamayacağımdan. Belki bizim için bir şans daha doğardı birbirimizden ayrı kaldıktan sonra yeniden görüşmek.

Öyle olmadı ama...

Sohbet ederken ilişkimizin bitmesini sorguladım, çünkü çok saçma salak bir şekilde bitmişti. Ortada bir neden bile yoktu! Her şey aniden gelişmişti ve bitmişti. Bir gün şakavari bir trip atıldı, ertesi gün gayet iyiydik, sonraki gün buz gibiydik ve ondan sonraki gün de bitmişti. Bunun sadece anlık bir şey olduğunu düşünmüştüm. Bir sonun habercisi olacağını değil! İki ay beraber olmuş olabiliriz, belki ilişki için çok kısa bir süre ama paylaşımlarımız öyle değildi...

Kendisiyle ilgili şeyler anlatırken ağladı...
Ben ilişkimiz hakkında ve ona hissettiklerimle ilgili konuşurken ağladım...
O giderken ben bir daha ağladım...

Birlikte geçen iki ay...
Son görüşmemiz iki saat...

Hoşçakal eski sevgilim...

"...
You took your love away, too fast!
Left no chance to say, look back!
...
You threw it all away, so blind!
You pushed me far from you, in your life!
..."